eze gittiğini utancımdan diyemedim.En mutlu anımda aklıma gelip bütün gülüşlerimi aniden dondurduğunu diyemedim kimseye.Meşur mu olmak istiyorum neden ve nereye kSınavımı tek başına vermiş olmanın daha ötesine gitmek sana varmak,içimdeki temizdir.Ben gönlümdeki adamın sevg sandığı açmanı istiyor,senden ayrı ve uzakta bütün güzellikler eksik yarım ve öksüz kaldığını gözlerinin taa içine baka baka hiç utanmadan omuzlarımı ve başımı dik tutarak cesurca yüzüne bir tokat gibi vura vura söylemek istiyorum.
Senden sonra hiç bir ilaç hiç bir mevsim bana iyi gelmedi,defalarca sordum kendime sevgimi hakedip etmediğini,cevapsız kaldı bütün sorularım.Sorular ben de cevaplar kayıptı,ıslak yollarda aradım yüzümü herkesten saklaya saklaya.Denizli Antalya,Muğla il il daha gidilecek çok şehir var belki yakında Ankara tek başıma yalnız yıldız gibi gözler parlasa da üzerimde görmemiş gibi yaparak,affedersiniz kelimesini üçüncü defada duyabiliyorum ağır duyuyormuş gibi yaparak.Oysa sen konuşmadan duyardım ben seni gözlerine bakınca kurulmamış cümleleri senden önce okurdum.Meşur olmak zengin olmak istiyor musunuz yazarak diye bir soru şimşek gibi gövdemi ikiye ayırıverdi,gönül fakiriyim diyemedim,insan tek bir kişi ile zengin olur oda duygudur diyemedim utancımdan.Biliyordum beni sevmediğini kıra kıra eze adar? Hepsi palavra bir kocaman içten kahkahadır meşurluk,zenginlik mi? Sevdiğin kadar sevdiğin kişi tarafından sevilmektir.
Yıllar hızla acımasızca ilerlerken hep koştum ve halâ koşmaktayım arkandan yetişemeyeceğimi bile bile,yetişsem de tanımayacaksın bu nu da bile bile.Her gün sine sine izliyorum izlerini,yüzünde çizgiler derinleşti,saçların beyazladı adımların yavaşlıyor her geçen gün ve hatta gülümsemen zorlaştı zorluyorsun kendini,direniyorsun inatla.Evet inatla içini susturmaya çalıştın ben kilometrelerce uzaktan okuyordum seni bir resim bütün gerçekleri kusuyordu avuçlarıma.
Hiç ses etmedim bekledim sabırla sana söyleyemediklerimi,karanlık gecelere kaleme söyledim,anlamıyordun anlamazdın eğri yolun doğru yolcusuydun,bir de korkaktın kirkma diye sustum sustum sustum.
Bir de yalanlar vardı tabi bir kişi ne kadar yalan söylerse her kesin o kadar yalan söylediğini düşünür.
Öyle ahlaksız bir itiket koydun ki üzerime arkadaşların bizi bilenler hep kötü konuşup selam vermediler,bir gün benim için uzak dur o kadından diye uyarılmış senin dostların tarafından,kedi evimde önce kalkıp iki kişilik koyu türk kahvesi yaptım iki küçük lokum tanesi ve su koydum tepsiye döndüm masaya arkadaşımın yanına,buyur arkadaşım ağız tadıyla içerken sana bütün gerçeği anlatayım,şaşırdı soğuk kanlı olmaya çalışıyor bir yandan da keşke söylemeseydim diye kendi kendisini yiyordu içinde görebiliyordum.Oturup bir yudum aldım kahvemden gelininiz doğru söylüyor ona inan canım diyerek hiç alınmam darılmam rahat ol.Ondaki karşılığı ve ya çevredeki deyimi neyse ben oyumdur ben oraları çoktan aşıp gitim yürüyüp geçtim ben o yolları,ben sevgiyi aradım ve buldum hayatım da yalnız onu sevdim kimin ne düşündüğü umrumda bile değil derken gözlerimden yaşlar tolu tolu dökülüyordu,canımı yakan başkalarının gözünde ahlaksız olmam değil onun beni sevmediğini yıllar sonra anlamış olmamdır derken baktım arkadaşım da gözlerini siliyordu.Hayatta tek ilkem vardı dürüst olmam önce kendime dürüst olalıydım.İçimde böyle büyük bir sevgi seli kabarıp taşarken adımı aklamak kadar saçma bir durum söz konusu bile olamazdı.
Son cümlelerimi toparlıyordum ben sevgiyi tanıdım hiç pişman değilim şimdi arkadaşım benimle görüşmezsen bunu anlarım,bizim toplumumuzun bir kuralı vardır ayıp ortaya dökülmediği sürece her kes temizdir.Ben gönlümdeki adamın sevgisiyle hayata tutunabildim o beni yok saymış unutmuş ve hatta bir paçavra gibi atmış olsa da o benim gönlümün sahibidir günahımdır ömrümdür yaşama sevincimdir.Yaşadığını nefes aldığını bilmek bana verilmiş bir ödüldür.Şimdi sen anlat arkadaşım sen böyle güzel sevebildin mi?ağlıyordu her kesin kendine dürüst olduğu her zaman diliminde benim bütün yollarım sana çıkıyordu...
Hiç inkar etmeden cesurca ve gönlümün arkasında dura dura vardım ben sana.iki satır yazdık çizdik diye alim olmadığımız gibi gönül dolusu sevdik diye ahlaksız da olmadık elbet.
Düşünebilen kendisini yargılayabilen insanlar ne güzel insanlardır.
Yokmuşum ölmüşüm yada hiç hayatına girmemişim gibi beni yok sayıp tanıdığını inkar ede ede yaşamak sana ağır gelse gerektir.Ben aynı yerde aynı sadelik ve içtenlikte beklemekteyim içimde dolu dolu senle birlikte ömrümün sonuna varmayı.
Bilmesen de tanımasan da gücenmem ben sana,sen bilmeden geçtiğin bütün şehirlerin,sokakların yolcusu olmayı kendi isteğimle gönüllü seçtim.Benim bütün yollarım gönüllü sana çıkar..
SEVİM TUTAR ARICAK
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?