USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

NEDEN BU KADAR UZUN YAZDIM BİLMİYORUM

29-03-2025

Bazı duygular insanın içini yakar kavurur.Evlat acısı ve çaresizlik gibi.
İnsanin icindeki nefes bazen bir kasırgaya dönüşür önce kendini yaralar kırar, darmadağın eder, sonra ulaşabildiği yerleri.
Dalgın dalgın düşünen insanların içini görebilmek, anlamak ise daha da acı.Yol aldıkça insan anlıyor içerdeki yükün ağırlığını.Mihriban Türküsünü çocukken hiç sevmezdim, şimdi ise anlıyorum.
   İnsanın içi denize dönüşüyor zamanla gel gitleri, dalgaları oluyor.Bazen de sakin uyuyan şarşaf gibi diye adlandirdığımiz dinginlik, sanki o değil metrelerce yükselip yükselip öfkeyle kayaları döven o dalgalar değil.Suyun bile bir dili var anlaşılır bir düzende...
    İçimizden fazla konusunca dışımızdan susarız biz insanlar.En tehlikelisi de budur çünkü bizi hasta eder, içimizden konuştuğumuz için bizi bizden başkası duyamaz kapatırız bütün kapıları dışarıya ve karanlık bir dünyanın içinde çırpınır ışığa açılan kapıyı el yordamıyla arar dururuz.İçimizdeki karanlık ve boşluk ne kadar büyükse o kadar çok döner arar ve yoruluruz.Oysa biz kapatmıştık o kapıyı, kendimizi karanlığa biz hapsetmemiş miydik? Şimdi çırpınıyoruz bu karanliktan kurtulmak için.Sürekli boşluk duygusuyla dolarız.Karanlık ve boşluk.Kendi etrafimizda caresizce döner dururuz o kapıyı bulup açarak ışığa aydınlığa kavuşabilmek için.Insanın kendi kendisine ettiği bir eziyettir bu.İnsan ruhu acıyı ve karanlığı benimsemiştir.Birisi uyuştururken diğeri uyutur, bir süre sonra aniden uyanır silkinirsiniz, önce nerede olduğunuzu hatırlamaya çalışırsınız, uyudugunuz yada uyuştuğunuz için unutmuşsunuzdur.Hatırlayinca güvendeyseniz oh be dersiniz, değilseniz korkularınizdan korkatsınız ve içinizin gürültüsünü dışarıda sessize alırsınız.Sadece dinlersiniz hem dışarının hem içinizin sesini iste tam bu noktada dışarıda çıt çıkmazken içinizin sesi davul tokmağı gibi vurur, her insan en az bir kere bu duyguyu yaşar.Kalbimizin ağzımızda attığını sanırız.Bize bahşedilen sayılı nefesi tüketirken birgün o nefesin aniden biteceğini her zaman hepimiz unutmuşuzdur genel olarak.Ve birgün başımıza gelen bir olay ile insanların ne kadar zavallı olduğunu düşünür ve kendi kendimize acırız.Bu acı tecrübeler sayesinde olgunlaştığımızı düşünsek de çabuk unuturuz deneyimlerimizi.Insan yürüyen varlıklar olduğu için sürekli içindeki saat ile ileri zaman kavramını iç güdüleriyle izlerler.Bu ilerleyişte ihtiyaçlar hasıl olunca benlik duygusu ve açlık duygusu belirir bu duygunun içinde kendiliğinden bencillik gelişir bu önlenemez bir duygudur.En fedakar insan bile yaşam savasına düşünce bencilleşir hayatta kalabilmek için.
     İnsan sevginin meyvesi olduğu kadar aynı oranda acınında meyvesidir...İnsan doğarken icinde büyüdüğü insanın canını acıtarak etini yırtarak kabuğundan çıkar.Acı ve sevgi siyah ile beyaz gibi bir tamlamadır.Renklerin ve duygularin algısı hemen hemen her insanda aynı sayılır.
   Evlat ve çaresizlik dedik ya.Çaresizlik biri yapabileceğin çok şey varken yapamamak digeri yapabileceğin çok şey varken herseyden elini ayağinı çekip içine cekilerek kendi kendini icerden yakmaktir örnek olarak dışardan çok güzel görünen bir agacın icerden özünden çürümesini örnekleyebiliriz.
     Evlat hayatımızin tadıyken canımızın yarasıdır aynı zamanda...Ne kadar kırarlarsa kırsınlar onları asla sevmekten vazgecemez özelikle de anneler...
   İnsan psikolojisi sonsuz bir labirent gibi girişini de çıkışını da bulamadığımız.Bütün insanca bu duyguların, inişlerin çıkışların içinde kaybolurken iyi ki de nefes alıyorum diyebilen yine bizleriz....
  Ve neden bu kadar uzun bir yazı yazdığımı bilmiyorum gecenin üçünde ama galiba anne olduğum için bu yolda çocuklarımın uğrunda kendimi ve sadece bana zevk veren butün duyguları unutup yalnızca anne olduğumu unutamadığım için olabilir mi bilmiyorum ama iyi ki anneyim ve bugün 16 yıl önce ikinci kez bu duyguyu yaşatan kızımın doğduğu gün böyle yazmak geldi içimden.
 Iyi ki doğdu kızım ve oğlum.Allah hiç bir anne babaya bana da beraber evlat acısı göstermesin.Allah dileyenlere de anne baba olmayı nasip etsin.
   Hayat üç gün, dün bitti, bugün var yarın ise belli değil.
    Sevgiler
Sevim Tutar Arıcak 29 Mart 2019

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?