Neden mi bahsediyorum, yıllardır kangren olan ve uzun yıllardır hiçbir neşter atılmayan Marmaris oto garajından.
Belki iki belki üç ve daha fazlası yönetim gördü Marmaris. Bir zamanlar Muğla Büyükşehir Belediyesine de ait değildi otogar. Ne o zamanlar ne de bu zamanlar bir çivi bile çakılmadı gelen giden yolcular hep perişan edildi.
Yazıldı çizildi yıllardır.
Sanki Marmaris’in, cüzzamlı bölgesi imiş gibi ne çare arandı ne de bir neşter vuruldu.
Duyulmaz bir feryat, görülmez bir Bizans işkencesi oldu yolcular için, uluslararası Marmaris otogarı.
Karı var soğuğu var, yağmuru var fırtınası var, yaşlısı var hastası var, çocuğu var, yüklüsü var, var ama ne bakan ne de çare arayanı var, olan bir gerçek var ki o günde vatandaş perişan bugün de vatandaş çileli ve de perişan.
Muğla Büyükşehir başkanın Ahmet Aras a sesleniyorum,
Elbette her yere makam arabası ile girip çıkıyorsunuz, lütfen bir Allah’ın günüde makam aracınızı bırakıp elinize valizinizi alıp yaya olarak Marmaris garajında girip çıkar mısınız?
Sakar tepesinden güzel görünür Marmaris’imiz ama bir de on yıllardır çile ve eziyet dolu, yolcuların kanayan yarası oto garımızın sesini, duyan olmuyor nedense.
Gelin bu cüzzam hastalığına bulaşmış oto garda bir horon oynayalım da bitsin bu çile.